Dünya bu kadar hızlı akarken, bizi yavaşlatan herhangi bir şeye zaman ayırmak zor görünebilir — buna günlük tutmak da dahil. Günlük tutmak, yapılacaklar listeni azaltmaz, doğrudan gündelik işlere katkıda bulunmaz, sessiz ve düşünsel bir süreçtir. Ancak günlük tutmak, işlerini daha hızlı halletmene yardımcı olabilir — ki hepimizin isteyeceği bir şeydir.
Günlük tutmanın stres ve kaygıyı azalttığı, yaratıcılığı artırdığı, kişisel gelişimi desteklediği ve daha fazlasını sağladığı bilinmektedir. Oprah’tan Obama’ya, Warren Buffett’tan sayısız sanatçıya, mucide ve girişimciye kadar dünyanın en başarılı insanlarının birçoğu günlük tutar.
Kendi günlük tutma pratiğini geliştirmek ya da bu pratiği en baştan edinmek, hem düşüncelerin, hayallerin ve deneyimlerin için kutsal bir alan yaratabilir hem de hayatın bitmek bilmeyen görev listesini yerine getirmende sana (farklı türden) yardımcı olur. İşte anlamlı ve sürdürülebilir bir günlük yazma alışkanlığı geliştirmene yardımcı olacak üç temel strateji:
Her gün yaz… Evet, her gün!
Tutarlılık, başarılı bir günlük pratiğinin anahtarıdır. Her gün, sadece birkaç dakika bile olsa yazmayı alışkanlık haline getirerek bu eylemi günlük rutininin bir parçası haline getirebilirsin. Elbette alışkanlık oluşturmak söylemesi kadar kolay değil. Yardımcı olacağına inandığım birkaç strateji şunlar:
Belirli bir zaman seç: Sabah kahvaltısıyla birlikte ya da yatmadan hemen önce — hangi zaman uygunsa onu seç ve ona sadık kal. Tıpkı vücudun belirli bir yatma saatine alışması gibi, beynin de belli bir “günlük yazma zamanı”na alışır ve otomatik olarak kalemi (ya da klavyeyi) eline almak ister.
Küçük başla: Hemen bir roman yazmana gerek yok! Başlangıçta günde sadece 5-10 dakikanı ayır. Alışkanlık oturdukça, doğal olarak daha fazla yazmak isteyeceksin. “Bugün sadece bir cümle yazacağım,” diye başla — farkına bile varmadan sayfalar dolusu yazabilirsin.
Günlüğünü ulaşılabilir bir yerde tut: Günlüğün her zaman elinizin altında olsun. Bu, yazmanın önündeki engelleri ortadan kaldırır. Kalemle yazmanın pek çok avantajı var ancak eğer senin ritmine daha uygunsa online bir platform kullanmak da işe yarayabilir; sonuçta çoğu şeyi zaten bilgisayarında ya da telefonunda yapıyorsun. Nerede yazarsan yaz, işini zorlaştırma — süreci mümkün olduğunca zahmetsiz hale getir.
Kusurluluğu kucakla: Her yazının derin ve anlamlı olması gerekmez. Günlüğün sadece sana anlam ifade etsin yeter. Önemli olan her gün “orada olmak”, kalem oynatmak. Derin düşünceler zaten zamanla gelir.
Unutma, amaç bir edebi başyapıt üretmek değil; düzenli bir kendini ifade etme ve yansıtma pratiği oluşturmaktır. Günlük yazmanın sırrı, nicelikten geçer — çünkü nicelik, sonunda niteliği getirir.
Yazmakta zorlandığında ilham için “yazma soruları” kullan
Bazı günler yazı kendiliğinden akar; bazı günlerse nereden başlayacağını bilemezsin. Bu tamamen normaldir. “Yazar tıkanması” herkesin başına gelir.
İşte bu noktada “yazma komutları” işe yarar. Bunlar düşüncelerine yön verir, ilham sağlar ve duygularını keşfetmene yardımcı olur. İşte bu yöntemi nasıl kullanabileceğin:
“Komut” kavanozu oluştur: Farklı yazma komutlarını küçük kâğıtlara yazıp bir kavanoza koy. Her gün rastgele birini çekip o konuda yaz. Bu, süreci eğlenceli hale getirir — bugün hangi konuda bir komut çıkacak acaba?
Temalı komutlar kullan: Haftanın her gününe bir tema ata. Örneğin: Pazartesi günleri başardıklarına ve sahip olduklarına odaklan, Çarşamba hedef belirleme ve değerlendirme, Cuma duygusal farkındalık için ayrılmış olsun. Bu yöntem, düzeni seven ve istikrarlı bir yapı arayan kişiler için idealdir.
Gününü yansıt: Kendine şu soruları sor: “Günün en güzel anı neydi?” veya “Bugün beni en çok zorlayan şey neydi?” Çoğu insan gününü sorgulamaz — ama bunu yapmak zihnini dinlendirmek ve farkındalığı artırmak için harika bir fırsattır.
Duygularını keşfet: Şu anda hissettiğin belirli bir duyguyu yaz ve onun kaynağını araştır. Zor bir durumla baş etmeye çalışırken bu tür yazılar, karar vermeden önce duygularını anlamanı sağlar. Hatta bir koçla, danışmanla veya günlük eşinle paylaşarak farklı bakış açıları da edinebilirsin.
Geleceği hayal et: 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun? Gelecekteki kendine bir mektup yaz. Ya da şu soruları yanıtla: “Para sorun olmasaydı hayatım ne etrafında dönerdi?” “Bir yıl sonra kim olmak isterdim?” Bu tür sorular, hayal gücü güçlü ama hedefleri netleştirmekte zorlananlar için harikadır.
Bu tür yazma sorularının ortak noktası nedir? Hepsi seni daha derin bir öz keşif sürecine taşır ve kendi içinde fark etmediğin yanlarını ortaya çıkarır.
Günlüğünü geri dönüp oku
Günlük yazmak anlık olarak harika bir deneyimdir. Ancak asıl büyü, geçmiş yazılarını yeniden okuduğunda gerçekleşir. Bu, kişisel gelişimini, tekrarlayan kalıplarını ve değişen bakış açılarını görmeni sağlar. Aslında günlük tutmanın “öğretici” yanı burada gizlidir.
Düzenli gözden geçirme zamanları ayır: Her ay veya üç ayda bir eski yazılarını oku. Bir hafta sonu sabahı kahveni al, rahat bir köşeye geç ve yazılarını gözden geçir. Okudukça neler hissettiğine dikkat et — mutlu musun, hüzünlü mü, şaşkın mı, gururlu mu?
Temalar ve kalıplar ara: Tekrarlayan düşünce, duygu veya sorunlar var mı? Eskiden sık yazdığın ama artık gündeminde olmayan konular neler? Günlüklerini konulara göre ayırabilir, hedef, duygu, içgörü gibi başlıklara sınıflandırabilirsin. Bu, kör noktalarını fark etmeni sağlar.
İlerlemeni kutla: Başardığın şeyleri fark et! Hangi hedeflere ulaştın? Hangi duygusal ihtiyaçlarını karşıladın? Önceden yazdığın zorlukları aştıysan, bunu kendine itiraf et. Henüz çözemediklerin içinse kendini yargılama.
Geçmişten ders al: Kötü günler ve başarısız hedefler de öğreticidir. Hatta bazen başarıdan bile daha değerlidir. Günlüğün, sana neyin işe yaradığını hatırlatan bir bilgelik kaynağıdır.
İlham bul: Eski defterlerinde bir kitap fikri, yarım kalmış bir proje ya da ilginç bir düşünce olabilir. Günlükler, unutulmuş hayalleri yeniden hatırlamanı sağlar. Hâlâ seni heyecanlandıran fikirleri seç ve onları hayata geçirmeye başla.
Geçmiş yazılarını okumak, hem kendini daha iyi tanımanı sağlar hem de günlük yazma pratiğinin değerini hatırlatır — bu da seni devam etmeye motive eder.
Günlük yazma yolculuğuna bugün başla
Günlük tutma pratiği tamamen kişisel bir yolculuktur. Herkes için farklıdır, herkese uyan tek bir yöntem yoktur. Farklı yazma komutlarını, günlük alışkanlıkları ve günlük tutma yöntemlerini deneyerek kendi kendi dengeni bulman gerekir — ve bu gayet normaldir.
Unutma: Günlük tutmanın “doğru yolu” yoktur. Pratiğin, sen geliştikçe değişecektir. Her gün yazmaya, ilham verici sorularla düşünmeye ve zaman zaman eski yazılarını gözden geçirmeye kararlı olduğunda, elinde güçlü bir kişisel gelişim ve duygusal farkındalık aracı olacak.
Günlük tutma alışkanlığını sürdürmekte ekstra desteğe mi ihtiyacın var? Bir danışmanla birlikte yazmayı dene — yazılarını okuyup sizinle yazdıkların hakkın biri, hem sizi motive eder hem de bu alışkanlığı kalıcı hale getirmenize yardımcı olur.